27 Şubat 2012 Pazartesi

   1 MESAJ ALINDI!!!

   Sevgili Evren,
   Sana defalarca mesaj gönderdim, liseli ergenler gibi çağrı attım, hangi operatörü kullanıyorsun, faturam nasıl gelir diye düşünemeden aradım, belki teknoloji özürlüsündür diye mektup yazdım, güvercin eğitmeye kalkıştım, mors alfabesini söktüm, evi yakmak pahasına dumanla mesaj göndermeye çalıştım. Kısacası dikkatini çekmek için neredeyse herşeyi yaptım ama sen ya hiç anlamadın yada olayı tamamen götünden anladın.
    Belki ben yanlış yapıyorumdur diye tuttum uzmanlardan yardım alayım dedim. İki satırda anlatacakları şeyleri ikiyüz sayfaya yayan kitapları okurken sinirden dudaklarımı yedim. Birgün evlenicek olsam düğün cd'sini bile korsan alıcak olan ben, kaz gelicek yerden tavuk esirgenmez diye düşünerek gittim orjinal filmler aldım. Hatta olayın orjinalliğini öyle abartmışım ki, D&Rdaki çocuğu gözden kaçırmamak için aldığım dublajsız filmi evde dvd'ye taktığımda, 3 yılda 3 kelimeyi geçmemiş ingilizceme laf getirmemek için tercümesini bile yaptım. Tamam belki senin anlattığın, benim tercüme ettiğim şekilde ''bu adam köyde bir kızı sevmiş, vermemişler'' şeklinde değildi ama inan yaptığım şey dalga geçmek değildi. Sadece kendimle dalga geçirtmek istemedim...
   Olayın mantığını çözdükten sonra harekete geçtim. Ben Paris'i yapıştırdım duvarıma, sen gittin Pariste doğmuş, dünyanın en şaşkoloz insanını çıkardın karşıma... Ben gittim biberon, bebek kıyafetleri aldım, sen her sabah mide bulantılarıyla uyandırdın... Sırf sen mesaj al diye en pahalı yerlere alışveriş yapmaya(daha dogrusu görünümü vermeye) gittim, eve geldiğimde ama ben ne yapabilirim, ben bir kadının nasıl sadece bakmakla yetinebilirdim diye ağlatıp bütçemin içine ettin.
  Yani Evrencim, ya ben olayı yanlış anladım yada sen benimle dalga geçiyorsun. Amaaaaa herşey bugüne kadardı.Bugün sana alıcağın en anlamlı mesajı gönderiyorum. Kar kış dinlemeden, ben orda ne yaparım demeden, herşeyi göze alarak bugün Mercedes'in yemeğine gidiyorum. Ben o davetli listesine girebilmek için çok uğraştım, umarım sende bu sefer çabalarımı sonuçsuz bırakmaz ve ne yapmak istediğimi anlarsın. Ben sana bugün Esma Sultan yalısından göz kırptığımda lütfen bana karşıdan nanik yapma, bana sırtını dönme... En önemlisi yanlış anlayıp sakın bana senetle felan araba aldırmaya kalkışma mazallah biterim.
  Not:Eğer bana yanlış yapmaya devam edersen kendimi ''Murphy Kanunları''na adamak zorunda kalabilirim. Zaten onun kuralları bana herzaman daha cazip gelmişti. Kural 8:Ne kadar beklersen bekle istenmediği zaman gelecektir.
     Yada Küçük İskenderin dediği gibi:

Beklediğin bir şey, anca sen onu beklediğini unuttuğun zaman gerçekleşir.Bu, hayatın; sen bakarken soyunamıyorum, deme şeklidir...



2 yorum:

  1. bayıldım yazına, esma sultan'dan haberleri ve evrenle son maceralarını sabırsızlıkla bekliyorum :))

    YanıtlaSil
  2. Tabi ki evren beni yine başka biyerinden anladı:)Çok erkeğe ihtiyacım varmış gibi mercedeste çalışan bir veledi çıkartıp getirdi bana:s

    YanıtlaSil