13 Mart 2012 Salı

''9''


9 sayısı çok güzel, 9 hep tekaralamak istiyorum, uğur getirmeyen sevilmeyen 9u. Hiç 9 numaralı bir evde oturmadım, hiç 9da kalkan bir otobüse yetişmeye çalışmadım, 9 yaşım bok gibiydi açıkçası hatırlamıyorum bile. Ama önemliydi 9 sayısı, hep hayatımı değiştireceğine inandım. Alttarafı bir sayıya tanrı gibi taptım. Saat her9 olduğunda kalbim yerinden oynadı, biri 9 dediğinde öldüm o anda. Kim bana 9da buluşalım dese ona aşık oldum, aklımı okuduğuna inandım. .

Oysa ben 1989 senesinde bile doğamadım, 1999 senesinde sevdiğim birini kaybettim, 2009da ilkkez aldatıldım. Hiç bir zaman 9 bardak votka içemedim, hep 8de ya ağlıyor oldum yada bilmediğim bir masanın üstünde bilmediğim insalarla oynuyor oldum. 9 saatte varılacak şehirlere aşık oldum. Oysa bu gün ayın 19 bile değilki?

9 kez hayatıma 9 şahane erkek girdi, 10dan korktum ya 9.yu unutursam diye oysa hepsi 9du.

18 yaşımda kocaman hissettim kendimi, 19uma girdiğimde küçücük kaldım. Kime saati sorsam 9'a çeyrek var dedi, hiç biri 8'i kırkbeş geçiyor demedi bu yüzden daha çok sevdim9u.

Kimseyi sevmediğimden çok sevdim 9u.

Alacağım her kararı 9 kez düşündüm sekizi hayırsa 9.su hep evetti bu yüzden bir kez daha sevdim 9u.

Fakat az önce bir kez daha 9 kez düşünmeye kalkıştım. ilk sekizi asla idi tam 9a gelmiştim ki durdum korktum ve hayal kurdum...

Not: Ben şimdi bunu neden yazdım bilmiyorum ama birşeyi çok iyi bildiğimi biliyorum 9 ay olucak....

12 Mart 2012 Pazartesi

 

MESELA diyorum; bu gece bir DELİLİK yapsam..!

Bıraksam MUTFAKTA biriken bulaşıkları,
Çeksem arkamdan kapıyı,
KADIN başıma gitsem bir meyhaneyi dağıtsam..!

FONDA bir masa,
Arkada Sezen'in şarkıları çalsa;
Ben AĞLASAM...
Şişenin dibine dibine vursam..!

MESELA diyorum;
Sokaklardan bütün ERKEKLERİ kovsam,
Bu gecelik evlerinde otursalar..
Korkmadan dolaşsam bütün şehri,
Kimse DOKUNMASA bana,
Bir sandalda sabahlasam...!

Alabildiğince KADIN,
Alabildiğince ÖZGÜR olsam.
Küfür etsem ağız dolusu, utanmasam;
Şehre isyanımı haykırsam.

Kim bilir kaç kere satılmıştır, bu dünyanın ANASI...!
MESELA diyorum;
Bu gecede ben BABASINI satsam..! .


Not: Tüm kadınların ''8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü'' kutlu olsun... 
Dünyanın babasını satmak dileğiyle....

27 Şubat 2012 Pazartesi

   1 MESAJ ALINDI!!!

   Sevgili Evren,
   Sana defalarca mesaj gönderdim, liseli ergenler gibi çağrı attım, hangi operatörü kullanıyorsun, faturam nasıl gelir diye düşünemeden aradım, belki teknoloji özürlüsündür diye mektup yazdım, güvercin eğitmeye kalkıştım, mors alfabesini söktüm, evi yakmak pahasına dumanla mesaj göndermeye çalıştım. Kısacası dikkatini çekmek için neredeyse herşeyi yaptım ama sen ya hiç anlamadın yada olayı tamamen götünden anladın.
    Belki ben yanlış yapıyorumdur diye tuttum uzmanlardan yardım alayım dedim. İki satırda anlatacakları şeyleri ikiyüz sayfaya yayan kitapları okurken sinirden dudaklarımı yedim. Birgün evlenicek olsam düğün cd'sini bile korsan alıcak olan ben, kaz gelicek yerden tavuk esirgenmez diye düşünerek gittim orjinal filmler aldım. Hatta olayın orjinalliğini öyle abartmışım ki, D&Rdaki çocuğu gözden kaçırmamak için aldığım dublajsız filmi evde dvd'ye taktığımda, 3 yılda 3 kelimeyi geçmemiş ingilizceme laf getirmemek için tercümesini bile yaptım. Tamam belki senin anlattığın, benim tercüme ettiğim şekilde ''bu adam köyde bir kızı sevmiş, vermemişler'' şeklinde değildi ama inan yaptığım şey dalga geçmek değildi. Sadece kendimle dalga geçirtmek istemedim...
   Olayın mantığını çözdükten sonra harekete geçtim. Ben Paris'i yapıştırdım duvarıma, sen gittin Pariste doğmuş, dünyanın en şaşkoloz insanını çıkardın karşıma... Ben gittim biberon, bebek kıyafetleri aldım, sen her sabah mide bulantılarıyla uyandırdın... Sırf sen mesaj al diye en pahalı yerlere alışveriş yapmaya(daha dogrusu görünümü vermeye) gittim, eve geldiğimde ama ben ne yapabilirim, ben bir kadının nasıl sadece bakmakla yetinebilirdim diye ağlatıp bütçemin içine ettin.
  Yani Evrencim, ya ben olayı yanlış anladım yada sen benimle dalga geçiyorsun. Amaaaaa herşey bugüne kadardı.Bugün sana alıcağın en anlamlı mesajı gönderiyorum. Kar kış dinlemeden, ben orda ne yaparım demeden, herşeyi göze alarak bugün Mercedes'in yemeğine gidiyorum. Ben o davetli listesine girebilmek için çok uğraştım, umarım sende bu sefer çabalarımı sonuçsuz bırakmaz ve ne yapmak istediğimi anlarsın. Ben sana bugün Esma Sultan yalısından göz kırptığımda lütfen bana karşıdan nanik yapma, bana sırtını dönme... En önemlisi yanlış anlayıp sakın bana senetle felan araba aldırmaya kalkışma mazallah biterim.
  Not:Eğer bana yanlış yapmaya devam edersen kendimi ''Murphy Kanunları''na adamak zorunda kalabilirim. Zaten onun kuralları bana herzaman daha cazip gelmişti. Kural 8:Ne kadar beklersen bekle istenmediği zaman gelecektir.
     Yada Küçük İskenderin dediği gibi:

Beklediğin bir şey, anca sen onu beklediğini unuttuğun zaman gerçekleşir.Bu, hayatın; sen bakarken soyunamıyorum, deme şeklidir...



17 Şubat 2012 Cuma


Babam olmanı isterdim, baban olmak isterdim ya da baba olmanı isterdim!!!
Kafamda sana böyle ağır misyonlar yükledim işte...






 Hikayeler farklı olsada, herkesin kendinden bulcağı bir şey vardır bu şarkıda... Birileri mutlaka saçını okşayan her adamı hayatının geri kalanına koymak istemiştir. Ya da birileri birilerini bir baba gibi içi titreyerek, bakmaya kıyamayarak sevmiştir. Belkide onun baba olduğunu görmek istemiştir....





9 Şubat 2012 Perşembe

Her şey bitti… demek aslında
Bir daha yan yana uyanmayacağız demek.
Başka biten bir şey yok..
Bir de telefonda ismin olmayacak
arayamayacağım çünkü
aradığımda soğuk sesin rahatsız edecek
Ha bir de artık yemek yemeyeceğiz beraber
Sinemada yok mesela.
Sen çalışırken boynunu öpemeyeceğim
Ya da kavga ederken bi anda öpüşmeyeceğiz
Sokakta sarmaş dolaş yürümek yok
ve elim hep boş olacak karşıdan karşıya geçerken
Uyanır uyanmaz rüyalarımı anlatmayacağım sana
kıskandığım an kıyameti kopartamam artık,
sanırım bu iyi bir şey senin için.
Daha fazla uyurum büyük ihtimalle
daha fazla yemek yerim
daha fazla  üzülürüm
daha fazla içime kapanırım.
Azalan bir şey yok yani, her şey fazlalaşıyor.
Bize dair ortak hayal kurmayacağız bir de
Hayal kurmayı bile beceremiyorduk zaten.
Çorap giymedim diye kızamayacaksın bana
Hasta olduğumda sanırım çorba da yapmayacaksın
Allahtan salgın bitti.
Allahtan bitti, diyeceksin sen de sonra bize.
Biten bir durum yok aslında
Sadece ufak ayrıntılar…

8 Şubat 2012 Çarşamba

 ''AZ''
 
Sende farkettin mi ? Az dediğin , küçücük bir kelime . Sadece A ve Z .. Sadece iki harf . Ama aralarında koca bir alfabe var . O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var . Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında . Biri baslangıç , diğeri son . Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar . Yan yana gelip de birlikte okunmak için . Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler . Senin ve benim gibi ..

3 Şubat 2012 Cuma


 Ertesi gün pazartesi diye pazar günlerimi hep bir tarafım buruk bir şekilde geçirirdim hatta azda olsa kendime hak verirdim ama bugün daha mesai bile bitmemişken kendimi sürekli içimden  '' 2 gün sonra pazartesi''  derken buluyorum...